15 Ekim 2012 Pazartesi

Öfkeli Çocuk...


 

Evvel zaman iken, deve tellal iken, saksağan berber iken.. Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken..
Çok iyi yürekli bilge bir adamın öfkesine hakim olmayan her şeye kızan ve insanların kalbini kıran bir oğlu varmış. Aslında özünde iyi bir çocukmuş. Fakat öfkesine yenik düşüp herkesin kalbini kırıyormuş. Böylece bir müddet sonra hiç arkadaşı kalmamış. Hatasını anlayan çocuk babasının yanına gelmiş ve artık öfkelenmek istemediğini söylemiş. Babasıda tamam demiş. Oğluna bir çuval çivi vermiş ve arka bahçedeki çitlere her sinirlendiğine bir çivi çakmasını istemiş.  Çocuk ilk hafta çuvalı yarılamış. Ama ilerleyen günlerde çaktığı çivi sayısı gittikçe azalmış. Çocuk öfkesine hakim olmayı başarıyormuş artık. “Babacığım artık hiç çivi çakmıyorum. Çünkü sinirlerime hakim olmayı öğrendim” demiş. Babasıda ; “Aferin oğlum. Şimdi bir şey daha isteyeceğim senden.. Her öfkene hakim oluşunda bir çiviyi sökeceksin” demiş. Çocuk babasının sözünü dinlemiş ve her öfkelendiğinde  bir çivi sökmüş. Nihayet çitteki bütün çivileri sökmüş. Babasını çağırıp göstermiş. “Bak baba bütün çivileri söktüm.” Babası çocuğun başını okşayıp “Aferin oğlum. Şimdi söyleyeceklerimi asla unutma. Bak bu çitlere çivilerin açtığı delikler duruyor ve hiçbir zamanda kapanmayacak eskisi gibi olmayacak. Eğer sende öfkelendiğinde buradaki çivileri sökmek yerine arkadaşlarına bağırsaydın onlarında kalbinde böyle delikler oluşacaktı. Özür dilesende kırıldığını unutmaycaktı.” Çocuk öfke ile hareket edip kalp kırmanın ne kadar kötü olduğunu iyice anlamış. Bir daha kötü davranmamaya arkadaşlarının kalbini kırmamaya söz vermiş. Ve bu delik çitleri hiç unutmamış..

26 Eylül 2012 Çarşamba

ÖKSÜRÜK...

Sonbahar yüzünü gösterdi. Artık güneşli sıcak günlerle yavaş yavaş vedalaşma zamanı geldi.. Mevsim geçişleri beraberinde grip ve nezleyide getiriyor. Tabi aranızda benim gibi yazın ortasında grip olmayı başaranlarda vardır:) Ancak benim sizinle bu defa paylaşmak isteğim şey bizde ve çocuklarımızdaki kuru öksürükle ilgili.. Öksürük şurupları maalesef Öykü'de işe yaramıyor. Kaç çeşit şurup içti bir faydasını göremedik. Ancak etkili bir yöntem var. Paylaşmak istedim belki bilmeyenler vardır.. Toz zencefili alın bir çay kaşığının ucundan biraz fazla balla karıştırın. Zencefilin tadı acı olduğu için çocuklar yiyemez diye az koyuyoruz. Çocuğunuza zencefilli balı birkaç gün yedirin öksürüğün kesildiğini göreceksiniz. Bir başka yöntemde taze zencefili alın limonla birlikte kaynatın. Ilıdıktan sonra balla karıştırıp şerbet yapın. Kendinizde çocuğunuzda içebilir.. Ancak hatırlatmalıyım 1 yaşından küçük çocuklara bal vermiyoruz. Çorbalarına ya da sürüne zencefil tozu katabiliriz. Çay kaşığının ucuyla karıştırırsanız verdiğiniz çorbanın ya da sütün tadını değiştirmez böylece çocuğunuz rahatlıkla beslenebilir, diğer türlü içmek istemiyorlar haklı olarak:) İşte böyleee.. Sağlıklı günler diliyorum tüm yavrulara ve ailelerine...

24 Temmuz 2012 Salı

Güneş Kremi


Güneş kremleri şu sıralar gündemden düşmüyor. Sebebide cilde zarar veren, yaşlandıran güneşten korunmak için sürülen güneş kremlerinin güneşin kendisinden daha zararlı olması. Paraben içeren ki -uzun raf ömrü olan her şeyde var- güneş kremlerinden uzak durmak gerekiyor. Zira çok yüksek kanser riski var. 50 faktör ile 30 arasında sadece %3’lük bir koruma farkı varmış ki içerdiği kimyasalların faktör arttıkça çoğaldığını düşünürsek zararı yararından çok demektir. Doğal olan güneş kremlerini tercih etmek gerekiyor. Özellikle bebeklere kimyasal içerikli güneş kremi sürmemeli.. Güneş kremlerinin içerdiği kimyasallar çocukların erken ergenliğe girmesine sebep olabiliyor. Özellikle kız çocukları için daha büyük risk söz konusu..



Güneşten korunmak için yapılması gereken birkaç maddeyi sıralayalım;



12-17 saatleri arası bebekler, küçük çocuklar dışarı çıkmasa daha iyi olur. Çıkmak zorunda iseler gölge yerler tercih edilmeli. Yüzlerini enselerini kapatacak şapkalar giydirmeli. Kumda oynamakta ısrarcılarsa şort yerine uzun ince bir pantolon ve uzun kollu bir tişört tercih edilebilir. Yada sadece kollara güneş kremi sürülebilir. Tabi en önemlisi hangi güneş kremini kullanacağız? Ekolojik/organik sertifikalı ürünler tercih edilmeli.



Peki güneş kremini nasıl kullanmalıyız?



Güneş kremlerini masajla iyice cilde yedirerek sürmek etkisinin azalmasına sebep oluyor. Buyüzden bolca ve yedirmeden sürmeli. Tabi geçen yıldan kalma ürünlerede dikkat! İki yaz aynı kremle geçmez. Son kullanma tarihini geçmemiş bir ürün kullanmalı.. Tabi kere güneş kremini sürdük bırakmıyoruz. Düzenli aralıklara kremi tekrarlamalı..  Böylece iyi bir yaz geçirmek ve güneşin zararlı etkilerinden kurtulmak mümkün olabilir.

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Bebeklerde Diş Temizliği...

Çocuklar güldüğü zaman güneş açar içimizde. İnci gibi minik  dişleriyle tatlı tatlı gülümserler... Ancak bu minik beyaz incilerde görülen lekeler ya da çürükler hem görsel açıdan hem de bebeklerimiz için ağrılı sıkıntılı bir süreç oluşturur. Çürüklerden korunmak için doğumdan itibaren ağız bakımına başlamalıyız. Anne sütü aldıktan sonra  ya da biberonla beslendikten sonra temiz bir tülbent ya da gazlı bezi ıslatarak bebeğin damakları silinmeli. Gece yatarken ballı yada pekmezli süt verilmemeli ya da ardından su içirilerek ağız temizlenmeli. Uykuda biberonla süt içmeside sakıncalı. su içmeliymiş açıkçası ben bunu pek yapabileceğimizi sanmıyorum. ama deniycez:) Sabah kahvaltıdan sonrada ağız içi temizlenmeli.  Yine tülbentle silinip su içirilebilir. Dişler çıktıktan genelde 1,5 yaşından sonra çoğu çıkmış oluyor küçük bir fırçayla macunsuz olarak fırçalatma alıştırmalarına başlanabilir.. Tabi tam temizleyemeyecekleri için fazla şekerli gıda tüketmelerine izin vermemeli havuç veya elma gibi diş temizliğine yardımcı gıdalar tercih edilmeli. Ayrıca bunlar dişleri kaşınan çocuklarada iyi gelir. Eveett sevgili anneler babalar ağız ve diş sağlığı çok önemli. Minik yavrularımızın kocaman beyaz gülüşlerinin daim olması için yine iş bize düşüyor. Hadi hep beraber diş fırçalamaya..

27 Haziran 2012 Çarşamba

Onu kim besleyecek?

Sinem ailesi ile tatile giderken birden bebeğini evde unuttuğunu farkeder ve ağlamaya başlar;

-Bebeğim evde yalnız kaldı. Onu kim besleyecek? Üşüyünce üstünü kim örtecek?

13 Haziran 2012 Çarşamba

BEBEKLERDE YASTIK KULLANIMI...

Merhaba yine uzun bir aradan sonra bloğuma dönüş yaptım. Malum iş, okul derken zaman akıp gidiyor. Biraz geç döndüm ama çooook önemli bir konu hakkında bilgi getirdim. Bebeklerde yastık kullanımı..

Okuduğum kaynaklardan özetle bebeklerde yastık kullanMAyın... Omurilik ve kas gelişimi için sırt üstü yatması gerekiyormuş. ayrıca boyunları kısa olduğu için nefes alımı açısındanda yastıksız yatması Onun daha rahat uyumasını sağlayacak. En önemlisi yastıkla yattığında  BOĞULMA tehlikesi var. Bebekler döndüklerinde ağızları yastığa gömülü kalabilir ve kendini tekrar döndürmeyi başaramadığı için havasız kalıp Allah korusun boğulabilir. Yalnız 0-6 aylık döneminde özellikle çok kusan bebekler için ince bir yastık kullanımı olabilir. Çünkü sütün geri gelmesi veya kusmada boğazı doldurduğu için nefes alımını keser. Ancak  bebeğiniz sağa yan pozisyonda olması ve yastığın boynu desteklemesi gerekiyor. Bunun için aslında alternatifler var. Mesela bebeğin başı yukarıda kalacak şekilde yataklar var. Bebeğiniz büyüyene kadar bunlardan kullanabilirsiniz. Fiyatlarıda uygun, portatifler yanınızda taşıyabilirsiniz.. Yani arabasına konulabilir.  Pek çok doktor 2 yaşından sonra yastık kullanımına başlanabileceğini söylüyor.Bebeğinizin durumuna özel formüller geliştirebilirsiniz ama bu konuyuda doktorunuza danışmayı unutmayın... Mutlu bebekler mutlu aileler...

24 Nisan 2012 Salı

Eeeee.... Eeeee.....

Hepimiz annelerimizden ninelerimizden ninniler dinleyerek büyüdük. sonra bizim çocuklarımız oldu . Bizde büyüklerimizden duyduğumuz, kulaktan dolma ezberlediğimiz ninnilerle çocuklarımızı büyütmeye çalışıyoruz. İşte size bir kaç ninni...